Hayattaki en temel seçimimiz, genişleme ya da daralma, yaratıcı ve ifade enerjilerimizi dünyaya pozitif ya da negatif biçimlerde sunma arasında yapılır. Koşullarımız ne olursa olsun, gideceğimiz yönü seçme gücüne sahibiz. Seçimler Yasası bunu anlatır.
Dünyada özgür iradeye sahip tek canlı insandır. İnsan dışındaki bütün canlılar iç güdü ve uyum sağlama (intibak) yoluyla yaşamlarını devam ettirirler. Günlük hayatlarımız özgür iradeyle yapılmış bir dizi seçim ve uygulamadan oluşur. Sabah kalkacak mıyız, yoksa yatakta tembellik mi yapacağız, gün içinde neler yapacağız ya da yapmayacağız, hangi mesleği seçeceğiz ya da mesleğimizi değiştirecek miyiz, bir ilişkiyi devam ettirecek miyiz yoksa sonlandıracak mıyız vb.
Hayatımız Boyunca Sahip Olduğumuz Güç: Seçimler Yasası
Koşullarımıza bağlı olarak, çok ya da az seçimler yaşayabiliriz. Zihinsel bir rahatsızlığımız ya da bedensel bir sorunumuz seçim gücümüzü sınırlayabilir. Koşullarımıza bağlı olarak hepimiz eşit seçimlere sahip değiliz. Fiziksel koşullarımız fiziksel seçimlerimizi sınırlayabilir. Bununla birlikte, Seçimler Yasası koşullarımıza nasıl tepki göstereceğimizi seçme gücümüzü ve sorumluluğumuzu işaret eder. Bu yaşamımız boyunca asla yitirmeyeceğimiz bir güçtür.
Bazen seçimlerimizin bize ait olmadığını hissederiz. Kararı bizim yerimize ailemiz ya da iş verenimiz veriyor diye düşünebiliriz. Ama bunlara rağmen yine seçim bize aittir. Her seçimin bir sonucu olduğunu görüp bunu kabul ederek bilinçli seçimler yapabiliriz.
Çarpık ve sınırlayıcı inançlarımız ne kadar az ise, seçim gücümüz de o kadar büyük olur. Burada önemli olan iç sesimize her zaman kulak vermemizdir. Bilinçaltımız, bizim bilinçli olarak istemediğimiz ama en yüksek hayrımıza olan senaryoları ya da kişileri hayatımıza seçebilir. Seçimler Yasası’nı idrak etmeye başladıkça, hayatlarımızı, belli bir amaç doğrultusunda seçimler yaparak yaşayabilir ve hayatı sadece bizim başımıza gelen bir şey olarak görmek yerine, seçimlerimizin sorumluluğunu üstleniriz. Eğer bir durumda kendimizi güçsüz hissedersek, işte bu seçim gücümüzü hatırlama zamanıdır. Bir başka evrensel yasa “Dürüstlük Yasası”dır.
Her zaman bir seçime sahip olduğumuzu düşünmeyebiliriz. Doğduğumuz coğrafya, ailemiz ya da sahip olduğumuz beden. Unutmayalım ki bu gezegene gelmeden önce bütün hayat senaryomuzu da seçerek geliyoruz. Bazen bunları kabule geçmek kolay olmayabilir. Seçimler Yasası’na tamamen uyumlanmak istiyorsak ilk önce içinde bulunduğumuz durumu bütün koşullarıyla kabule geçmeliyiz. Geçmediğimiz takdirde kendimize sürekli engel olmuş olacağız. Nihai hedefimiz mutlu olmak ve huzur ise bunun bizim seçimimiz olduğunu fark edip yolumuza devam etmeliyiz.
Son olarak, bir karar verdiğinizde ya da bir duyguya girdiğinizde kendinize sorun, -Bu kimin kararı? -Şu an yaşadığım duygu kime ait?
Kendinizin ve bütünün hayrına seçimler yapmanız dileğiyle…
Kaynak; Dan Millman Hayatınızın Amacı